Herkese merhaba,
Hadi bugün biraz kitaplardan konuşalım. En son okuduğum Aşkın Ömrü Üç Yıldır kitabını 1 günde bitirdim inanılmaz sürükleyici bir kitaptı. Ben okula giderken önce otobüse sonra vapura sonra da tramvaya biniyorum evet çok uzun -.- Ve o boş zamanlarımda kitabı okudum çünkü elimden bırakmak istemedim kitap o kadar komik ve acaba ne olacak diye bekledim :D Bildiğiniz halk ağzıyla yazılmış çok samimi bir kitap. Sanki arkadaşınız başından geçen olayları anlatıyormuş gibi okuyorsunuz.
Ben acayip keyif aldım ve kitapta çok hoşuma giden cümleler, sözler vardı. Altlarını çizmek istedim aslında ama bi baktım çizmeye başlarsam tüm kitabın altını çizecektim o yüzden hiç bulaşmadım :D Aslında kitapların altını çizmek hiç bana göre değil ama Düğümlere Üfleyen Kadınlar'ı okurken bu alışkanlığa başladım ve böyle de devam ettim. Ödünç aldığım kitapları ise başka bi deftere (evet sırf kitaplarda beğendiğim cümleleri yazmak için defter yaptım) yazıyorum. O yazdıklarımı okuduğumda o kitabı hangi duygularla ve hangi duyguları hissederek okuduğum aklıma geliyor.
Ben açıkçası kitap okurken transa geçiyorum :D Başka bir hayal dünyasına giriyorum kopamıyorum :D Bak konumuz neydi yine saptım konudan :D
Sonuç olarak bu kitap KESİNLİKLE okunması gereken bir kitap.
Kitabın arka kapağındaki kitaplardaki kesitleri paylaşıcam eminim bunları okuduktan sonra sizde alıp okuyacaksınız :D
Sivrisineklerin ömrü bir gündür, güllerinki üç gün. Kedilerin ömrü on üç yıldır, aşkınki üç. Böyle işte. İlk yıl tutku, sonra bir yıl şefkat ve nihayet bir yıl can sıkıntısı.
İlk yıl, "Beni terk edersen kendimi ÖLDÜRÜRÜM" denir.
İkinci yıl, "Beni terk edersen, acı çekerim, ama kendimi toparlarım" denir.
Üçüncü yıl, "Beni terk edersen şampanya patlacağım" denir.
Sizi aşkın hayat boyu sürdüğüne inandırırlar, oysa aşk kimyasal olarak üçüncü yılın sonunda yok olur.
İlk yıl eşyalar satın alınır.
İkinci yıl eşyaların yerleri değiştirilir.
Üçüncü yıl eşyalar paylaşılır.
Hakikat, aşkın mis kokuları arasında başlayıp bok kokuları içinde bitmesidir.
İnternette bu kitabın kapağını bulmak için yazdığımda filmi varmış bu kitabın şimdi gördüüüüm. Ama bence kitap okunmalıııı.
Hadi bugün biraz kitaplardan konuşalım. En son okuduğum Aşkın Ömrü Üç Yıldır kitabını 1 günde bitirdim inanılmaz sürükleyici bir kitaptı. Ben okula giderken önce otobüse sonra vapura sonra da tramvaya biniyorum evet çok uzun -.- Ve o boş zamanlarımda kitabı okudum çünkü elimden bırakmak istemedim kitap o kadar komik ve acaba ne olacak diye bekledim :D Bildiğiniz halk ağzıyla yazılmış çok samimi bir kitap. Sanki arkadaşınız başından geçen olayları anlatıyormuş gibi okuyorsunuz.
Ben acayip keyif aldım ve kitapta çok hoşuma giden cümleler, sözler vardı. Altlarını çizmek istedim aslında ama bi baktım çizmeye başlarsam tüm kitabın altını çizecektim o yüzden hiç bulaşmadım :D Aslında kitapların altını çizmek hiç bana göre değil ama Düğümlere Üfleyen Kadınlar'ı okurken bu alışkanlığa başladım ve böyle de devam ettim. Ödünç aldığım kitapları ise başka bi deftere (evet sırf kitaplarda beğendiğim cümleleri yazmak için defter yaptım) yazıyorum. O yazdıklarımı okuduğumda o kitabı hangi duygularla ve hangi duyguları hissederek okuduğum aklıma geliyor.
Ben açıkçası kitap okurken transa geçiyorum :D Başka bir hayal dünyasına giriyorum kopamıyorum :D Bak konumuz neydi yine saptım konudan :D
Sonuç olarak bu kitap KESİNLİKLE okunması gereken bir kitap.
Kitabın arka kapağındaki kitaplardaki kesitleri paylaşıcam eminim bunları okuduktan sonra sizde alıp okuyacaksınız :D
Sivrisineklerin ömrü bir gündür, güllerinki üç gün. Kedilerin ömrü on üç yıldır, aşkınki üç. Böyle işte. İlk yıl tutku, sonra bir yıl şefkat ve nihayet bir yıl can sıkıntısı.
İlk yıl, "Beni terk edersen kendimi ÖLDÜRÜRÜM" denir.
İkinci yıl, "Beni terk edersen, acı çekerim, ama kendimi toparlarım" denir.
Üçüncü yıl, "Beni terk edersen şampanya patlacağım" denir.
Sizi aşkın hayat boyu sürdüğüne inandırırlar, oysa aşk kimyasal olarak üçüncü yılın sonunda yok olur.
İlk yıl eşyalar satın alınır.
İkinci yıl eşyaların yerleri değiştirilir.
Üçüncü yıl eşyalar paylaşılır.
Hakikat, aşkın mis kokuları arasında başlayıp bok kokuları içinde bitmesidir.
İnternette bu kitabın kapağını bulmak için yazdığımda filmi varmış bu kitabın şimdi gördüüüüm. Ama bence kitap okunmalıııı.
Yorumlar
Yorum Gönder